29 MAYIS 2010 GENEL KOORDİNASYON TOLANTISI

Yarın haftalık koordinasyon toplantımızı yeni ofisimizde (halep pasajında) yapıyoruz. Mayıs ayı içinde etkinliklerde yer alanlar, haziran ayındaki gruplarda olanlar ve aramıza yeni katılıp nereden başlayacağını bilemeyenler biraraya geliyor.
3'te görüşmek üzere

Gönüllüler Medya Kralındaydı

Yaklaşık 40 kişilik bir gönüllü grubu geçtiğimiz pazar gecesi Okan Bayülgen'in sunduğu Medya Kralı programına katıldı. Programın ilerleyen saatlerinde sayın saha sorumlumuz Kenan İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti ve Gönüllü Programıyla ilgili aydınlatıcı açıklamalarda bulundu.

Programa katılmamızı sağlayan İstanbul Üniversitesinden gönüllümüz Samet'e ayrıca teşekkür ediyoruz. Programı izlemek için aşağıdaki linki takip edebilirsiniz.

http://www.dizihanesi.com/medya-krali-23-mayis-2010-izle-kisim-9.html

Kadırgadan Sevgilerle

Şenlik sona erdi. Buyurun NTV canlı yayın videosu.

Emegi gecen herkese teşekkürler.

http://video.ntvmsnbc.com/#kadirgadan-sevgilerle.html

Kadırga-Yeniden

Aşağıdaki yazıyı 2009 ekim ayında gönüllülerimizden sevgili Zeynep kaleme almıştı. Şimdi tam Kadırga Mahalle Şenliği arifesinde küçük bir nostalji niyetine.

http://kadirgasenligi.blogspot.com

Şehir birdenbire oluşmaz. Tarih boyunca süregelen kültür katmanlarının üstü üste yığılmasıyla meydana gelir. Kültür mirası dediğimiz de budur zaten. İşte tam bu noktada önemli bir semt Kadırga. Kültürel birikimini muhafaza etmiş, hem somut hem de soyut miras açısından değerli. Bu sürecin kesintisiz devamı için değerleri koruyarak geleceğe aktarmak gerekir. Fakat öncelikle “tanıma” konusu önemli sanırım. Kadırga'yı tanıyarak işe başlamak gerekir.
Kadırga içine kapalı bir semt anladığım kadarıyla. Bunun en dışa açık kısmı ise çocuklar. Zaten kültürel mirasını korumaksa amaç, bunda en önemli kesimdir çocuklar.
Tarihi dokuya gelince;
Örneğin bir çeşme var; oldukça bakımsız, üzeri sprey boyalarla boyanmış, etrafını otlar kaplamış vs. Tanıtım levhası da falan yok. Bildiğim kadarıyla orası, Rüstem Paşa çeşmesi. Mesela, Rüstem Paşa’nın kim olduğu, oraya neden çeşme yaptırdığı, o zamanlarda nasıl bir yaşamın olduğu vs. anlatılsa çocuklara, belki tahrip etmezler.
Bilinçli olmak önemli. Aynı şekilde; çeşmenin hemen yanında bir restaurant var: Tarihi Çeşme Restaurant. Çeşmenin adını bilselerdi belki restaurantın adı da “Tarihi Çeşme” değil “Rüstem Paşa Çeşmesi” şeklinde olurdu.

Çeşmenin biraz ilerisinde Çardaklı Hamamı var, yine o da oldukça harap durumda.

Bunlardan başka; Kadırga Meydanı’nda önemli tarihi yapılar var: Kadırga Hamamı, Esma Sultan Çeşme ve Namazgahı, adını bilemediğim başka çeşmeler, tarihi konaklar vs. oldukça zengin.

Somut mirası bir yana bırakalım:

Onun dışında, Kadırga Meydanı’nın bitişiği Cinci (Cündi) Meydanı 1950’lere kadar İstanbul’un başlıca bayram yeriymiş; Karagözcüler, tuluatçılar, cambazhaneler burada gösteriler yaparmış. Bu açıdan da ilginç bir yer burası.

Bunlar sadece küçük bir araştırma sonucunda ortaya çıkanlar. Daha fazla araştırmayla çok daha fazla malzemeyi ortaya çıkarmak mümkün diye düşünüyorum.

Sonuç olarak şunu söylemek gerekir ki;

Tanımak sevmeyi, sevmek sahiplenmeyi getirirmiş. İstanbul'u sahiplenmezsek bir şekilde kaybolur gider. Napolyon'un "Dünya tek bir ülke olsaydı başkenti İstanbul olurdu" dediği yer burası. Bence kaybolmayı hiç haketmiyor. Öyleyse...

İstanbul'a sahip çıkmaya Kadırga'dan başlamak? neden olmasın :)

Şimdi Kadırgadayız

Unutulmayacak 2010 Mayıs ayı başladı nihayet. Tiyatro festivaliydi, hıdrellezdi, chopindi, kremlindi, istanbulun ustalariydi, beyoğlunun renkleriydi, kukla festivaliydi, taşınabilir sanattı, boylu soylu yelkenlilerdi, açık kapıydı...

Ben yazarken yoruldum ki unuttuklarım da var galiba...

Neyse efenim, bu birbirinden güzide projelerin yanında 15 Mayıs Cumartesi Kadırgada Kadırgalılarla düzenleyeceğimiz Mahalle Şenliğinin ayrı bir yeri var galiba. Çünkü bu etkinlik için onlarca güzel mahalle sakiniyle tanıştık dostluklar kurduk ve 2 ay önce ortada birşey yokken bu şenlik hayalinin peşine birlikte düştük.

Şenlik programı bir-iki güne netleşiyor. Şimdilik sayın çok değerli tasarımcımız Memonun çizdiği logoyla idare ediyoruz.

Avrupa Üniversiteleri Tiyatro Şenliği

Merhaba arkadaşlar:)

İstanbul’un en büyük gençlik etkinliği ‘Avrupa Üniversiteleri Tiyatro Şenliği’ başladı. Üniversite öğrencileri, dün (3 Mayıs Pazartesi) tiyatro salonlarından önce İstiklal Caddesi’nde sahne aldılar

Atlas pasajının önünde başlayan yürüyüşümüz , Kent Orkestrası Bandosu eşliğinde danslarla şarkılarla tünel meydanına kadar devam etti.Bi nebzede olsa sesimizi yükseltip tüm istanbul'a " TİYATRO ŞART" diye seslendik.

Yürüyüşümüzün sonunda İstanbul Bilgi Üniversitesi Performans Sanatları Bölümü öğrencileri “Postmodern Ortaoyunu” adlı bir performans sergiledi.Eğlenceyle gösteri izledik..

Avrupa Üniversiteleri Tiyatro Şenliği 16 mayıs' a kadar tüm hızıyla devam etcek...

Tüm etkinlikler ücretsiz.

Gönüllü Programı Boylu Soylu Yelkenliler için işbaşında!

İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı Gönüllü Programı Boylu Soylu Yelkenliler projesi için tanışma toplantıları yapmaya devam ediyor.



İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı Gönüllü Programı 28 Nisan 2010 Çarşamba günü, Okan Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Kadıköy Kampüsü’nde, Deniz ve Liman İşletmeciliği Programı öğrencileri için Boylu Soylu Yelkenliler (“Historical Seas Tall Ships Regatta 2010”) projesi için bir tanışma toplantısı düzenlenmiştir.



İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti etkinlikleri kapsamında 18-30 Mayıs arasında gerçekleştirilecek olan Boylu Soylu Yelkenliler (“Historical Seas Tall Ships Regatta 2010”) organizasyonuna Gönüllü Programı olarak yaklaşık 100 gönüllü ile destek verilecektir.