24 Ekim 2009 Cumartesi

Gönüllü Programı







Kültür Başkenti seçilen İstanbulumuzu yalnız bırakmayalım ,biz de bu süreçte bir gönüllü olarak yer alalım diyen arkadaşlarımızın sayısı gün geçtikçe artmakta.Bugün yapılan oryantasyonda 40 kişi daha katıldı aramıza.Gönüllülük nedir?,Gönüllüler bu süreçte neler yapacak? gibi daha birçok soruya, oryantasyonda yeni gönüllülerimiz için yeniden cevap bulduk hep beraber.Her cumartesi saat 11.00-13.00 ve her çarşamba 15.00-17.00'de Atlas Pasajın da gerçekleştirdiğimiz oryantasyonlarımıza sizleride bekleriz İstanbul için.

19 Ekim 2009 Pazartesi

Aktif Gonullu Egitimi Basvurulari Basladi!!!


Merhaba arkadaslar,

Bildiginiz gibi ilk aktif gonullu yetistirme egitimini 2-3-4 ekim 2009’da Sepetciler Kasri’nda yaptik. Cok onemli kazanimlar elde ettik. Simdi ikinci ve ucuncusu yaklasti. Aralarinda bir hafta oldugu icin ikisinin duyurusunu birlikte yapiyorum. Ancak pek tabii ki son basvuru tarihleri farkli:)
Basvuru formu eline ulasmayanlar gonullu@istanbul2010.org adresinden formu isteyebilirler.
Hafta sonu daha onceden egitime katilmis arkadaslardan ‘yine gelmek istiyoruz’ onerisi geldi. Herkes icin bir kere yeterli. Lutfen form yollayip -korsan basvuru yapip- kafami karistirmayin.

Iste egitim ve son basvuru tarihleri:

29 Ekim, 31 Ekim ve 1 Kasım 2009, Sepetçiler Kasrı

Katılmak için, ekteki formu doldurup en geç 26 Ekim 2009 Pazartesi, saat 17:00’ye kadar gonullu@istanbul2010.org adresine göndermeniz gerekmekte.

Not: Bu eğitimin 29 Ekim tatilinde yapılmasının nedeni Cuma günü dersi olan ya da hafta içi çalışanların katılımını sağlamaktır. Hafta içi uygun olanların bir sonraki eğitime başvurmaları önemle rica olunur.

6-7-8 Kasım, Sepetçiler Kasrı

Katilmak icin, ekteki formu doldurup en geç 2 Kasım 2009 Pazartesi, saat 17:00’ye kadar gonullu@istanbul2010.org adresine göndermeniz gerekmekte.

Diğer eğitimlerin son başvuru tarihleri hakkında yine gonullu@istanbul2010.org adresinden bilgi alabilirsiniz.

Evet, basvurular baslasin!!!

13 Ekim 2009 Salı

Tanışarock'taydık



11 Ekim, pazar günü sabah 9'da Maçka Küçük Çiftlik Parkı'ndaydık. Kafepi'nin düzenlediği Tanışarock festivalindeki akranlarımıza, İstanbul 2010 AKB'yi anlatmak için. Elimizde kocaman iki koli. İçinde İstanbul 2010 AKB iletişim malzemeleri. Gözlerimiz henüz açılmamış, standlar henüz kurulmamış, biz muhteşem şapkalarımız, yelpazelerimiz ve tişörtlerimizle tanıtıma başlamıştık.


Tanışarock'a gelenler çoğunlukla üniversite öğrencileriydi. Ana sahnede, Friendly Fire, Özge Fışkın, TNK ve Kurban vardı. Konserler başlayana kadar festivali hareketli tutan üniversite kulüplerinin çeşitli alanlardaki atölye ve gösterileri oldu. Tiyatro, dans, doğa sporları, müzik, resim-güzel sanatlar ve fotoğraf etkinliklerinin yanında Kelepir isimli alanda 2.el eşyalar alınıp satıldı, oyun alanında interaktif oyunlar oynandı, ev arkadaşı arandı, İstanbul standında İstanbul tanıtıldı.


Gün boyu bize Mediha şeflik yaptı. Her imdadımıza yetişti. Nihan fotoğraf makinasıyla her kareyi çekmeye başardı. Ama o dart'ı bir türlü alamadı. Oğuz Kaan 1 liraya aldığı Dostoyevski romanına bakıp bakıp 'ya dünyanın neresinde koskoca Dostoyevski 1 liraya satılır, çok ayıp' diye söylendi durdu. Meltem kolundan tuttuğu arkadaşını standa getirdi, onları da gönüllü yaptı. Semih bir keşke bulamadı ve balonunu uçuramadı. (Festivalde herkese bir kağıt ve bir uçan balon verdiler. Kağıda keşkemizi yazıp, balona bağladık. Sonra da hep birlikte gökyüzüne bıraktık ki dileğimiz gerçek olsun diye) Günün sonunda 100'den fazla insanla konuşmuş, iletişim bilgilerini almıştık. Şimdi onlara ulaşacağız.
Festival için bize bağlantıyı kuran Meltem'e teşekkürler. Uzun zamandır, gelenlerin gerçekten eğlendiği bu kadar renkli bir gençlik festivaline katılmamıştım.





İlk Aktif Gönüllü Eğitimi Bitti




2-3-4 Ekim 2009'da ilk aktif gönüllü eğitimi için Sepetçiler Kasrındaydık. Üç gün boyunca denizin üzerinde, eşsiz bir manzaraya karşı - ve karşıdan bakanlar için başka eşsiz bir manzaranın içinde- çok anlattık, çok sorduk, çok dinledik, çok güldük. Ve tabii çok yorulduk. Ama değdi. 25 katılımcıyla başladığımız eğitimi, 25 aktif gönüllü ile halimizden pek bir memnun bitirdik. Tekne ekibi Gülesin, Ece, Volkan, Halil ve İzleme değerlendirme uzmanımız Erhan'a pazar gününün sonunda pek bir hayrandık. O kadar ki değerlendirmede eğitimin içerikleri değil eğitmenleri ne kadar çok sevdiğimizi ölçüyorduk. Sanırım bu değerlendirme pek olmadı:)




İlk gün bir isim oyunuyla başladık ki artık kimse Pınar'ın ismini unutamaz. Çünkü o popkek Pınar. Sonra İstanbul'a nerelerden geldiğimizi konuştuk. Göç haritaları çizdik. O kadar çok yerden gelmişiz ki... Hepimiz üstümüzdeki bir sürü güzel memleketin tozunu Sepetçiler'e bıraktık. Sonra sokağa çıktık. İstanbullularla 'İstanbul'un 2010 Avrupa Kültür Başkenti olması' hakkında ne düşündüklerini konuştuk. Döndüğümüzde duyduklarımızı birbirmize anlatırken kimi zaman şaşırdık, kimi zaman güldük, kimi zaman kızdık. Sokaktakilere değil kendimize. En çok kendimizi tanıdık duyduklarımızdan bahsederken. Sonra, İstanbul 2010 AKB Ajansından Nilgün Mirze, Yusuf Müftüoğlu ve Erkan Altıok bizleri ziyaret etti. Bizlere İstanbul'un nasıl Avrupa Kültür Başkenti olduğunu, Kültür Başkenti şerefine yapılan projeleri ve bu projelerin nasıl bir iletişim kampanyası ile yurt içi ve yurt dışında duyurulacağını anlattılar. Biz de bir türlü anlamadıklarımızı onlara sorduk. Onlar yanıtladı, biz rahatladık. Çıkışta Görsel Sanatlar Yönetmenliği'nin davetlisi olarak Kadırga Sanat Üretim Merkezi'ndeki kokteyle katıldık. Biraz atıştırdık, biraz başkalarını tanıdık, biraz arkadaşları gördük.



İkinci gün, biraz fazla düşündük. Çünkü çok tartıştık, çok yeni şey öğrendik. Sabah kavramsal tartışmadaki 'grafiti ve kültürel miras' sanırım hepimizin zihninde bir 'acaba' olarak kaldı. İçimizde hâlâ bir gün onunla ilgili söyleyeceklerimiz var. Biriktiriyoruz. Günü teknik bilgiyle devam ettirince ceplerimiz de doldu. 'Aman canım ne var ki artık hepimiz oryantasyon veririz, hepimiz prodüksiyon yaparız'a nasıl geldik, kim bize bunu yaptı bilemedik. Bir de simülasyondaki rollere nasıl bu kadar kolay girdiğimizi... Tüm bu yoğunluğun içinde İrem, Beşiktaş'ta kaldırımda beklerken hayatını kaybeden 22 yaşındaki GS Üniversitesi öğrencisi Elbruz Bilge anısına yapılan yürüyüşe katıldı. Hepimizin içini burkan öfkeyi de beraberinde götürdü.



Son gün, hepimiz çok yorgun geldik Sepetçiler'e. Ece'nin gönüllü programına armağan ettiği Fatima Spar albümü bile fayda etmedi. Ta ki Halil'in canlandırmalarına kadar. At yarışı sanırım en komik göründüğümüz andı. En kötüsü de görüntüleri var elimde:) 'Anlaşmazlık nasıl çıkmaz' sorusuyla başladığımız güne, '2010 süresince bu işi nasıl sürdürebiliriz'le devam ettik. Kolajların hepsi birbirinden güzel oldu, ama en çok kadınların ki mi ne tam bilemedim:) Murat Alemdar'ın çizdiği organizasyon şemasıyla işlerimizde netleştik. Erhan'ın desteğiyle 'biz şimdi bu üç gün ne yaptık' a yanıtlar bulduk.


Eğitim bitti. Bende kalanlar bunlar olmuş. Bir de Bahar yemekler için sağol!

5 Ekim 2009 Pazartesi

Gönüllüyüm, hem de aktif




Efendim malum gönüllüler ortalıkta dolaşmaya-iş yapmaya başladı. Sayımız şimdilik 119, ekim ayında ortalama her hafta yeni 50 gönüllü katılıyor olacak ekibe. Sonraki aylar daha da fazla...




Ekip büyüdükçe hem ekibin koordinasyonu hem de yeni gönüllülerin bulunması ve bir de gönüllülerin kendi fikir-projelerinin hayata geçmesi için daha aktif gönüllülere ihtiyaç var. İşte bu daha çok sorumluluk alacak gönüllülere yönelik "Aktif Gönüllüler için Temel Eğitimi"nin ilkini Sepetçiler Kasrında yaptık. Sevgili eğitmenlerimiz, Gülesin, Halil, Ece ve Volkan 3 gün boyunca bir yandan kendi deneyimleri, bilgileri ve becerilerini katılımcılara açtılar bir yandan da katılımcıların birbirlerinden öğrenmeleri için ortam yarattılar.