27 Aralık Pazar günü 23 arkadaşımızla 2009'un son aktif gönüllü eğitimi için Sepetçiler'deydik. İstanbul'un büyülü silüeti arkamızda, Gülesin'le beraber yine çok keyifli bir gün geçirdik. Bu eğitimin gönüllü kahramanları Ata, Serkan ve İsmail'di. Onlara çooook teşekkür ediyoruz!!! Ayrıca Eda'ya sabahın bi köründe Cağaloğlu kırtasiyelerinin önünde nöbet tuttuğu için, Neco'ya taa Galatalardan kalkıp bize yardım ettiği için, Volkan ve Kenan'a da varlıklarıyla eğitimi renklendirdikleri için ayrıca bir teşekkürü borç bilirim efendim... :) Yine güzel bir grup, yine güleryüzler vardı bu haftasonu.. keşke sık sık görsek onları bundan sonra!
24 Aralık 2009; özel ve güzel bir gündü. 10 günlük yoğun temponun ardından herkesin eğlendiği, hiçbir yerde kopukluğun olmadığı, müthiş geri dönümlerin olduğu bir gece düzenledik.
Gelen misafirlerimizin, masa masa dolaşıp fikirlerini aldım. Özellikle kötü giden bir şey, memnuniyetsizlikleri var mı? Diye sordum; hep olumlu cevaplar; gecenin mükemmelliği hakkında iltifatlar aldım.
Benim yanımda olan arkadaşlara; öncelikle Neco, Eda ve Murat’a _bana bu görevi (koordinasyon) verdiklerinden ve bana güvendiklerinden dolayı_ sonra tüm ekip arkadaşlarıma ; Eda, Bahar, Hande, Sinem, Zeynep, Akın, Elvan,Ata, İlyas, Recep, Burcu, Varol, Volkan, Kadir, Cansu, Serkan, İlker, Kamile, Ayşenur, Sinan, Abdullah, Nihan, Çiğdem, Derya, Arzu ve Selkan’a çok teşekkürler. Ayrıca gecenin müziklerini yapan Ghetto’dan Murat Kanar’a ve Gaydaİstanbul’a da teşekkür ederim.
Biz gönüllüyüz. Gönüllü olarak görevlerimizi kendimiz seçip,üstleniyoruz.Hepimiz eşitiz ve hep beraber,gönüllü olarak İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti’ni tanıtıyoruz.
25 Aralık Cuma günü gerçekleştirdiğimiz etkinliğimizin ardından bir dolu yazı yazmak istiyorum.Rita'nın Şarkısı mükemmeldi.Maddeler halinde aşağıdadır benden kalanlar.
1) Tabi ki '' What A Wonderful World'' parçasını önce '' Rita'dan'' daha sonra Louis Armstrog'dan duymak ağzımı kulaklarıma götüren bir hadiseydi.
2)Trajedi ve Tragedya arasında ki farkı Dr. Frank'in(Çetin Tekindor) eşsiz anlatım şekli.
3)Çehov'un ve edebiyat aleminin diğer ''baba isimlerini'' oyunda bolca duymak keyif vericiydi.Edebiyat yüklemesi yapıldı .Yaşasın!!!
4)Sonunda ben de bir etkinliğe dahil oldum:)
5)Etkinliğe katılan arkadaşlarımızın oyundan keyif almaları da mutlu olmamızı sağladı.
6) Tülay Günal ve Çetin Tekindor'un müthiş uyumu.
7)Çetin Tekindor'un karizması bütün bir haftayı flu geçirme sebebidir.
Budur şu an aklımda kalanlar.Katılan arkadaşlara çok teşekkürler.Eda 'ya daha da bol bol teşekkür .İyi ki bu oyunu seçmiş ve bizi davet etti.O artık bir ''hero''.
Dileğimiz dön dön dön durmadan diyerek çıktık yola çöp teknesinden çıkan cinle beraber. 19 Aralık cumartesi Sirkecideydik Sepetçiler Kasrında. Dön Dön Dön Durmadan Geri Dönüşüm Projesinde Gönüllüler olarak biraraya geldik. Bu kez dönüşüme dönüştürmeye gönüllüydük. Herkes kendi çöplerini de aldı geldi atölyemize. Önce çöplerimizi bir güzel yığdık masaların üzerine, herkes heyecanlıydı ve merakla bekliyordu neyle karşılaşacağını. Biraz geri dönüşümden konuştuk, biraz küresel ısınmadan, biraz da denizlerin kirlenmesinden, yokedilen ormanlardan... Ama en çok çöplerden konuştuk. Çöplerimizin geri dönüşümünden belki daha önce hiç konuşmadığımız kadar çok hem de. Kam-ile Dön Dön Dön Durmadan yaklaşık bir yıl önce ortaya çıktı. Çöpler topladı, onları geri dönüştürdü, geri dönüşümü anlattı ve tüketimi... Bir süreliğine sokaklarda devam etti yaşamına küçük bir tezgah olarak. Amaç dikkat çekmekti, insanların dikkatini çöplere çekmek ve şöyle demek onlara lütfen daha az tüketin yaşamın devam etmesini istiyorsanız eşyalar çöpler dönsün sonra yaşam insanlar dönsün sönsün durmadan diyerek yol aldı. Ve aynı amaçla atölyemizde gönüllüler kendi çöplerini dönüştürdüler resimler heykeller oyuncaklar, bok böcekleri yarattık ve hep beraber ikinci bir yaşam şansı sunduk çöplere.. Dönüştürürken dönüştük biz de yeniden. Keyifli güzel bir gün geçirdik çöplerimizle beraber. Günün sonunda Sirkeci'den ayrılıp heykellerimizi oyuncaklarımızı da alıp yollara düştük taksime ajansa doğru başladık hep beraber yürümeye.. O gün aramızda olan herkes farklı düşünüyordu artık çöpler hakkında..İnsanlar bazen merak bazen dehşet dolu bakışlarla bakıyordu ellerimizde taşıdığıımız heykellere..Ve ajansa gelince sona erdi eğlenceli yürüyüşümüz..Ve ben hepimiz çok mutlu olduk atölyemiz amacına ulaştı işte..O gün yaptıklarımız ajansta orda burada şurada..Bir göz atın bence..
Sevgiler ve teşekkürler bu cumartesi kam-ile dönen herkes..:))
YAZR: KAMİLE KUZU
22 Aralık 2009 Salı
İşte bugün saat 17:00 itibariyle Gönüllülerimizin “Bugün kendini nasıl hissediyorsun” sorusuna verdiği yanıtlar ;
Bahar : Süper, noldu ?
Cansu : İyi, güzel harika, neden ?
Hande : Bugün karnım çok ağrıyor
Burcu : Bugün ben çok yorgunum …
Serkan : Bugün garip bir gündü yaa, oradan oraya, biraz yorgunum ama iyiyim…
Ayşenur : Çok mutluyum
Derya : Bugün diğer günlerden daha iyi hissediyorum kendimi
Çiğdem : Çok dinamik ve mükemmel hissediyorum
Kadir, yorgun, düşünceli, normal abi…
Yeşer : Allak bullak hissediyorum. Kafamda yün topu var. Ucunu bulamıyorum…
2009 yılının son aktif gönüllü eğitiminin tarihi 27 Aralık 2009 olarak belirlendi! 1 gün sürecek eğitimin çalışma saatleri 09:30- 18:30. Sepetçiler'de gerçekleştirilecek eğitime katılmak için başvuru formunu doldurup en geç 24 Aralık saat 17:00'ye kadar gonullu.egitim@istanbul2010.org adresine göndermeniz gerekmekte!
Sosyalleşme yolunda attığımız adımlar koşar adım devam etmektedir.Sizlerle 4. etkinliğimizin ayrıntılarını paylaşacak olmanın mutluluğu içerisindeyim:)Bahsi geçen ayrıntılar ise şöyledir:
25 Aralık Cuma günü Devlet Tiyatrolarının sahneye koyduğu ''Rita'nın Şarkısı'' adlı oyuna hepberaber gitmek istiyoruz.Cevahir Alışveriş Merkezinde ki Cevahir sahnesinde saat 20.00 'de gösterilecek olan oyun hakkında övgü içerikli açıklamalar yapılması yeridir.Adana Devlet Tiyatrosunda sahnelenen oyun, İstanbul'a turne kapsamında bizlerle buluşmaya gelmiştir ve bizler de kaçırmamak niyetindeyiz.Işıl Kasapoğlu'nun yönettiği oyun da Çetin Tekindor ve Tülay Günal yer almaktadır.Tahmin ediyorum ki Çetin Tekindor ismi cazip gelen faktörlerin başında yer alacaktır.Durum böyledir arkadaşlar.Oyunumuza yine 50 kişi gidilecektir sinema etkinliğimizde olduğu gibi.Bu mesajı görür görmez ''bu oyunu görmek istiyorum'' cümlesini yüksek sesle kuracak olanlardansanız nurdan.gun@hotmail.com adresine e-mail atmanız yeterli olacaktır.Mesajlarınızı bekliyorum...
Dileğimiz dön dön durmadan diyoruz çöp teknesinden çıkan cine. Cin diyor ki bize bu nasıl bir dilek? Nedir dönmesini istediğiniz böyle durmadan ey insanlar! Her şey geri dönüşsün sevgili cin tüm çöpler. Çöpler dönsün... Sonra dünyamız... Yaşam dönsün dönsün dönsün durmadan. Gülümsüyoruz. Cin bize tamam diyor. Ben varım!
Sizi de gülümsetiyorsa dileğimiz hep beraber geri dönüşüm atölyemizde buluşalım.
Yani bir çeşit çöp partisi düzenliyoruz dostlar arasında. Siz de çöplerle dans edip dönmek istiyorsanız, tek yapmanız gereken, evden çıkmadan az önce çöp kutunuza şöyle bir göz atıp seçtiğiniz birkaç çöple 19 ARALIK 2009 CUMARTESİ 12.00-16.00 ARASINDA SEPETÇİLER KASRI'NDA (SİRKECİ) aramıza katılmak.
Sen bile ben bile biz bile hepimiz şaşırıp gülümseyeceğiz geri dönüşümün sonunda. Gözden çıkardıklarımıza verilen ikinci bir şansla heykeller, resimler, ağaçlar ve böceklerle dolu yeni bir yaşam kucaklayacak bizi orada.
Çöp çok yer dar:) Atölyeye katılmak isteyenler 17 Aralık'a kadar maillerinizi ve telefonlarınızı bekliyoruz.
Gönüllü Programı bünyesinde gerek İstanbul 2010 gönüllülerinin İstanbul’un tarihi ve kültürel değerlerini daha yakından tanıyabilmesi, gerekse Gönüllülerin öncülük edeceği “Sosyal İçerme” faliyetlerinde bulunmak için kurulan “Gezi Grubu” ilk gezisini düzenledi. 13 Aralık Pazar günü soğuk ve yağmurlu havaya aldırış etmeyen 2010 gönüllüleri Sultanahmet Meydanı’nda bir araya geldi.
Gezi İstanbul’un ve insanlığın sahip olduğu en değerli kültürel miraslardan birisi olan Ayasofya Müzesi ziyaretiyle başladı. Bazilika sarnıcı olarak da bilinen Yerebatan Sarnıcı Müzesi ziyaretinin ardından tarihi Sultanahmet Köftecisi’nde öğle yemeği yenildi. Öğleden sonra ise şu an Türk-İslam Eserleri Müzesi’ne ev sahipliği yapan İbrahim Paşa Sarayı , Antik Roma Hipodromunun günümüze ulaşmayı başarmış dikilitaşları ve Klasik Osmanlı Mimarisi’nin en güzel örneklerinden biri olan Sultanahmet Külliyesi ziyaret edilerek gezi tamamlandı.
Gezi sonrası bir kafe’de oturup Türk Kahveleri ve Nargileleri eşliğinde günü değerlendiren ve birbirini daha iyi tanıma olanağı bulan 2010 gönüllüleri bir dahaki gezilerde buluşmak üzere ayrıldı.
''Neşeli Hayat'ın Ardından'' konu başlıklı yazımıza hoşgeldiniz.Geçtiğimiz salı akşamı yapmış olduğumuz sinema etkinliğimiz oldukça keyifli geçmiş.Yaşasın!! ''Ahh ne kadar güzel bir akşamdı'' demeyi çok isterdim ben de ama malesef aranızda bulunamadım.Filmi geçen gün ben de izledim ve ne yazık ki beğenmedim. Eda kendisi de dahil olmak üzere sizlerin filmi beğendiğini söyledi , güzel bir vakit geçirdiyseniz ne mutlu:)) Hazır 3.etkinliğin ardından bahsederken 4. etkinliğin yaklaştığını da haber vereyim.Çok yakın da sizlerle tahminen çok seveceğiniz bir etkinlik hadisesi ile daha birarada olacağız.Önümüzde ki günler de mail kutunuza etkinlik bilgileri düşecektir...O güne kadar hoşçakalın.
Geçtiğimiz hafta 3 gün süren aktif gönüllü eğitimimizin dördüncüsünü yaptık. Aslında benim için ilk eğitimdi bu. Bu arada hala tanışmadıysak, ben Hande.2010 ekibine eğitim sorumlusu olarak yeni dahil oldum. Nasıl bir şey olacak acaba bu eğitim diye merakla beklerken, heyecandan sabahın 8 buçuğunda kendimi Sepetçiler’de buldum.Bu güne kadar ki en kalabalık eğitim olmuş bu. Bir değişiklik de eğitmen ekibindeydi. Geçen eğitimlerde yer alan Halil, askere gidecek olduğundan, onun yerine Avi bu eğitimde yer aldı, iyiki de aldı. İlk gün İstanbul 2010’u bizlere Eğitim departmanından Fikret Toksöz ve Müzik Operadan Emre Gözgü anlattı. Sokakta, yine çok ilginç oldu. İkinci gün Gülesin’le beraber “bir adım at”tık, İstanbul’da birbirinden farklı ne kadar çok hikayenin bir arada yaşadığını düşündük. Ece bize bitmek bilmez enerjisiyle iletişimi anlattı, Avi de prodüksiyon konusundaki engin bilgisini bizlerle paylaştı.Üçüncü gün birsürü oyun oynadık, kültürün ne olduğunu tartıştık, kolaj yaptık. Murat, Eda ve ben 2010’da gönüllülük neymiş onu anlattık. Gün sonunda gönüllülerimiz gruplar halinde bu üç günü anlatan küçük birer performans hazırladı. Hepsi de çok komikti, çok güldük, gülerken de düşündük. JSaat 7 olmuştu bile fakat eğitimi bitirmiş olmamıza rağmen kimse ayrılmıyordu. O yüzden biz de herkesi yaka paça dışarı atmak zorunda kaldık.Hayır tabii ki böyle bir şey olmadı, korkmayın, herkes uzun bir vedalaşma sonrasında evlerine dağıldı. Çok güzel ve uzun soluklu bir dostluğun temelleri atıldı bizce bu eğitimde. 2010 gönüllü ailesi giderek büyüyor. Orada bulunan herkese tekrar teşekkür ederiz!
Merhaba ; Gönüllü Programı Gezi Ekibi gururla sunar. 2010 gönüllülerine İstanbul'un tarihi ve kültürel mirasını tanıtmak amacıyla düzenleyeceğimiz İstanbul Kültür Gezileri'nin birincisi bu hafta pazar günü gerçekleşecek. Katılmak isteyen gönüllülerimiz burçe_ur@hotmail.com adresine gönderecekleri mesajalütfen telefon numaralarını da eklesinler . İşte Detaylar.
Gezi Adı : Tarihi Yarımada-1
Gezi Tarihi : 13 Aralık 2009 Pazar
Gezi Saati : 09:30 - 16:00
Rehber : Volkan Akoluk
Buluşma : Million Taşı (Yerebatan Sarnıcı Giriş Kapısı) Adım Adım İstanbul gezilerimize tüm yolların sıfır noktası olarak nitelenen ve yüzyıllarca evrenin merkezi olarak kabul edilen Million Taşı önünde buluşarak başlıyoruz. İnsanlık tarihinin gördüğü bu en efsanevi, en eski, en güzel şehirlerinden biri olan İstanbul’da hep birlikte uzun bir zaman yolculuğuna çıkıyoruz.Yer üstündeki göz kamaştırıcı yapıları gezmeden önce İstanbul’un en eski sırlarından birine vakıf olmak için yer altına iniyor ve yüzyıllarca İstanbul’ a hayat vermiş olan Yerebatan Sarnıcı’nı ziyaret ediyoruz. Ardından hep beraber Kutsal Bilgelik Kapısı’ndan giriş yaparak Ayasofya’nın günümüze uzanan yaklaşık 1500 yıllık büyüleyici öyküsünü dinliyoruz. Öğle yemeğimizden önce Osmanlı zamanında At Meydanı olarak adlandırılan Bizans İmparatorluğu’nun bir başka önemli yapısı Hipodrom’u ve dikilitaşları görüp hikâyelerini dinledikten sonra gezimizin birinci kısmını tamamlıyoruz. Öğle yemeğimizin ardından gezimizin ikinci kısmında bizlere Osmanlı’dan kalmış olan en değerli miraslardan biri olan Sultanahmet Camii’ni ve şu an Türk İslam Eserleri Müzesi olarak kullanılmakta olan İbrahim Paşa Sarayı’ nı ziyaret ederek Tarihi yarımada gezilerimizin birincisini tamamlıyoruz.
saat 3'te atlas pasajinda is gelistirme/ koordinasyon toplantımız var. önümüzdeki haftalar çok yoğunlaştı. bir sürü iş ve etkinlik var. ekiplerin oluşması için güzel bir gün. tüm oryantasyon almışları/ kayıtlı gönüllüleri bekliyoruz.
is gelistirme tooplantıları her cumartesi düzenli olarak devam ediyor.
sevgiler
4 Aralık 2009 Cuma
4. aktif gönüllü eğitimi kahramanı ayşegül güneye gün boyunca gösterdiği üstün başarıdan ötürü kedi merdiveni veriyoruz. hem de kendi yaptığı kedi medirveni. hadi bakalım. teşekkürler ayşegül. gün boyu harikaydın
Şuanda Sepetçiler Kasrı'ndayız. Bugün eğitim yağmurla başladı. Eğitmenlerimiz Gülesin, Avi, Ece ve İzleme değerlendirmecimiz Erhan Okşak çeşitli arka planlardan gelen 31 katılımcıyla birlikte yağmur ve kasvetli bir görüntü yokmuş gibi ciddi ciddi eğitim yaptılar.Sonra sokağa çıktık. Yine sokaktan o kadar çok şey duyduk ki döndüğümüzde anlata anlata bitiremedik., çok tartıştık. Şimdiyse Eğitim departmanından Fikret Toksöz ve Müzik Operadan Emre Gözgüyle birlikteyiz. 2010la ilgili kafamızdaki soruları dökme aşamasındayız. Güzel bir gün oldu. Bakalım yarına.
Yukarıdaki cümlede 3.etkinliğimizin anahtar kelimesi gizlidir.''Neşe'' ,sözcüğümüzü cebe alalım. Yanına gönüllü grubu olarak ''hayat'' kelimesini ekleyelim. Bu iki sözcüğün yanyana geldiği yer olarak da bir sinema salonu seçelim.
'' Neşeli Hayat'''a tanık olmak ,beraber güzel bir vakit geçirmek için sizleri 8 Aralık Salı günü saat 19.00'da,eleştirmenlerin sezonun en iyisi olarak nitelendirdiği ''neşeli hayat '' filmine davet ediyoruz.50 kişilik bir kontenjanımız olduğu için bu e-mail'i görür görmez ''aaa!! ne güzel, ben gelmek istiyorum ''diyecek olanlar hiç vakit kaybetmeden nurdan.gun@hotmail.com adresine ''geliyorum '' e-mail'i atabilirler.50 kişilik gruba dahil olamayanlar da hiç üzülmesinler çünkü etkinliklerimiz tam gaz devam edecek ...Haydi e-mail'lerinizi bekliyorum arkadaşlar..
HIV/AIDS'e karşı önyargıları ortadan kaldırabilmek ve toplumun doğru bilgilendirilmesini sağlamak amacıyla yapılan yürüyüş ve toplantıların İstanbul ayağını Pozitif Yaşam Derneği üstlendi.
Gönüllü Programı'nın da destek verdiği yürüyüş pek bir eğlenceli geçti. İstiklal Caddesi'nde bir yerlere yetişmeye çalışan asık suratlı insanlar yerine yüzleri gülen, dans eden, şarkılar söyleyen insanlar vardı.
Bu yılın son aktif gönüllü yetiştirme eğitimi başvuruları devam ediyor. Nasıl üç tanesi oldu bitti bilemedik. Ama eğitimden sonra kurduğumuz ilişkiler, yaptığımız etkinlikler bu eğitimin gönüllü programı için ne kadar değerli ve gerekli olduğunu kanıtladı.
Eğitimin hedefi 2010 AKB süresince aktif olarak (haftada birkaç gününü ayırabilen) gönüllülük yapmak isteyen kişilere gönüllülük süreçlerini kolaylaştıracak temel donanımlar sağlamak.
Önümüzdeki eğitim tarihi: 4-5-6 Aralık 2009 (Cuma- Cumartesi- Pazar)
3 gün sürecek eğitim 09.30-18.30 saatleri arasında devam ediyor. Eğitim gün ve saatlerinin tamamına katılmak şart.
4-5-6 Aralık'taki 2009'un son eğitimine başvurmak için en geç 1 Aralık 2009 Salı saat 17.00'ye kadar gonullu@istanbul2010.org adresine basvurunuzu gondermeniz gerekmekte.
29 Kasım 2009 Pazar
Pozitif Yaşam Derneği kamuoyunun HIV/AIDS'e dikkatini çekmek, korunma bilincini yükseltmek, bireylerin teste, tanı alan kişilerin tedaviye ulaşmasını teşvik etmek ve ayrımcılığı azaltmak amacıyla 1 Aralık Dünya Aids Günü'nde İstanbul / Tünel Meydanı'nda basın toplantısı ardından çeşitli sivil toplum kuruluşlarının bu alanda çalışan ve çalışmaları destekleyen şirketlerin, konuya duyarlı kişi, kurum ve kuruluşların desteğiyle bilgilendirme amaçlı bir yürüyüş düzenliyor.
Gönüllü Programı 1 Aralık hazırlık toplantısında yer aldı. Sürece kurumsal desteğini verdi. 21 Kasım cumartesi günü Sepetçiler Kasrı'nda 50 kişinin katıldığı bir HIV/ AIDS atölyesi düzenledi.
Şimdi 1 Aralık geldi. Gönüllü Programı 1 Aralık saat 10.30'da diğer 36 kurum/ kurulus ile birlikte on yargi balonlarini havaya birakmak icin Tunel Meydanı'nda olacak.
Geçen yıl etkinlikler çok güzel ve kalabalık geçmişti. Salı günü bizim yapmayı hayal ettiğimiz sokak etkinliklerinin bir benzerini göreceğiz.
Önerim 10.15'te Atlas Pasajindaki ofiste bulusup, birlikte Tunel Meydanı'na gitmek. Gelecekler gonullu@istanbul2010.org adresi üzerinden bana yazarsa birbirimizden haberdar olabiliriz.
Programla ilgili detayli bilgi ve basin aciklamasina asagidaki linkten ulasabilirsiniz.
İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Gönüllü Programı Kadir Has Üniversitesi’ndeydi.
Gönüllü Programının tanıtımını gerçekleştirmek için uzun süredir çalışmalar yapan bendeniz Bahar Okucu . Nihayet, 23 Kasım Pazartesi günü Kadir Has Üniversitesi Sosyal Sorumluluk Birimi’nden Bürçin KARAGEMİCİOĞLU ile ön görüşmeyi yaptım. 24 Kasım Salı günü sevgili ve saygıdeğer SAHA KOORDİNATÖRÜMÜZ Necmettin YEMİŞ ile Sosyal Sorumluluk Birimini tekrardan ziyaret ettik. Bürçin hanım, 25 Kasım Çarşamba günü saat 13:00 ile 14:00 saatleri arasında salonun boş olduğunu ve oryantasyon verebileceğimizi söyledi. Aynı gün eşi benzeri görülmemiş bir hızla afiş imzalatma, asma ve stant kurma işlemlerini gerçekleştirdim. Tabii ki insanların oryantasyondan haberdar olmaları için afiş ve stant yeterli değildi. Bu süreci hızlandırmak için her öğrencinin kullandığı “Blackboard” sistemine bir de etkinlik duyurusu gönderildi. Yani okuldaki her öğrenciye e-mail gönderildi. Bu hızlı organize olabilme sürecinde taze gönüllümüz Sevgi ÇAKIROĞLU bana yardımcı oldu (teşekkürler Sevgi). Duyuru süresinin bu kadar kısa olmasına rağmen salonda 160 kişi vardı.
25 Kasım Çarşamba günü oryantasyon için Necmettin , Murat, Barış ve Volkan geldi. Ben salondaki teknik durumla ilgilenirken Sevgi 2010 gönüllü programı ekibini karşıladı. Murat ilk defa bir oryantasyonu mikrofonla sahne spotları altında gerçekleştirdi. Necmettin Sahneye çıkmadı kendisi daha çok promosyon malzemeleri ile ilgilendi. (Neco sahne korkusu mu oldu ne oldu? ) Barış olası teknik bir sorunda imdadıma yetişti. Volkan form dağıtımında yardımcı oldu. Sevgi stantta durdu. Ben mi? Ben stresten yorgun düştüm (: ama çok tatlı bir yorgunluktu benimkisi…
Kısacası, paldır küldür organize olarak Kadir Has Üniversitesi’ndeki ilk oryantasyonumuzu gerçekleştirdik. 25 Kasım Çarşamba günü İstanbul 2010 gönüllü programı tanıtımını Kadir Has Üniversitesi’nde gerçekleştirmemizi sağlayan okulumuzun Sosyal Sorumluluk Koordinatörü Bürçin KARAGEMİCİOĞLU’na çok teşekkür ediyoruz…
17 Kasım 2009 Salı
Günaydin herkese,
Umarım hepimiz için güzel bir gün olur.
7 kasim koordinasyon toplantisina katılanlar hatırlayacaktır. 1 Aralık Dünya Aids Günü.
1989'dan beri dünyada HIV pozitif hakkındaki spekülatif bilgiden kurtulmak, gerçekleri öğrenmek ve HIV pozitifle yaşayanlarla dayanışmak için kutlanıyor. Geçen yıl hatırlarsınız Beyoğlunda çok güzel etkinlikler olmuştu. Bu yılki düzenleme komitesinin toplantısına biz de gönüllü programı olarak gittik. Yanımızda gönüllümüz Arzu Ataöver de vardı. Şimdi 1 Aralık Programı belli oldu. Dolayısıyla bizim dahil olabileceğimiz etkinliklerde.
Ama dedik ki "1 Aralıkta hep beraber olmak için önce HIV pozitif hakkında bilmemiz gerekenleri iyice bir öğrensek mi?" Sonra da dedik ki evet:) İsin ehline kostuk. Pozitif Yaşam Derneği de sağolsun bu yoğun dönemlerinde bize 2 saatlik bir atölye/eğitim yapabileceğini söyledi. Biz de 21 Kasım Cumartesi Sepetçiler Kasrında 11.30'da buluşmaya karar verdik. En az yarim saat önce gelenlerle sıcak poğaçalarımızı yeriz:) Sonra da eğitmenimizle 2 saat HIV pozitif gerçekten neymiş onu konuşuruz. Hatta diğer destekleyen kuruluşlardan birileri de gelsin ki tanışalım kaynaşalım bu vesileyle.
Geçen yıl bu eğitimi 20 kişilik bir grupla birlikte almıştım. Bizim çok tartıştığımız, sinirlendiğimiz, güldüğümüz (hatta bazılarının ağladığı) iki saat olmuştu. O eğitimden sonra ben çok yol aldım. Çiğdem hafta sonu bütün programını alt üst ederek Sepetçiler'e geliyor. Ne kadar kalabalık olsak da kızmayacak söz verdi:) Ancak Sepetçiler Kasrı Camlı Köşk salonunun kapasitesi yaklaşık 70 kişiyle sınırlı. Bu yüzden katılımınızı 20 Kasım Cuma 17.00'ye kadar gonullu@istanbul2010.org adresine iletmenizi rica ediyorum.
Eğitim tarih ve yeri: 21 Kasım 2009, 11.30-13.30, Sepetçiler Kasrı, Sirkeci.
Sonunda İtalya'ya giden gönüllülerimiz belli oldu: Arzu Arukaslan ve Melike Esen.
Önce proje için bir kişilik kontenjanımız vardı. Başvuran toplam 9 kişiden o şanslıyı nasıl seçebiliriz diye düşündük. Gönüllü Programı etkinlik, iş veya toplantısına katılanlar arasında en çoktan en aza doğru sıraladık. Tek seçim kriterimize göre Arzu Arukaslan asil, Ece Emre ise yedek oldu. Sonra proje bizden bir katılımcı daha istedi. Biz de Arzu ve Ece'ye mutlu haberi verdik. Tam Ece hazırlanırken bir yakının sağlık problemi yüzünden gelemeyeceğini söyledi. Biz de üçüncü en çok yer alan Melike Esen'e ulaştık. (Geçmiş olsun tekrar Ece. Iyi haberlerini almak dileğiyle hastanızın.) Melike haberi alınca havalara uçtu. Biz de çok mutlu olduk.
Projeye giden iki gönüllümüzün yanında son hafta şöyle bir şey oldu ki projemiz daha da şenlendi. İtalya'ya gidecek ekibin içindeki Toplum Gönüllüsü Kenan Dursun son aktif gönüllü eğitimine katılarak aktif gönüllümüz oldu. Böylece İtalya'daki İstanbul 2010 gönüllülerinin sayısı üçe yükselmiş oldu. Sevgili Neco İtalya'daki katılımcılara verilmek üzere 2010 iletişim malzemeleriyle dolu bir çanta hazırladı hemen gönüllülerimize. Broşürdü, afişti, kalemdi, bavul kartıydı ne bulduysa doldurdu.
Şimdi üç gönüllümüzle birlikte 20-29 Kasim 2009 arasında Benevonte'deki gençlik projesindeyiz.
Nasıl çok güzel değil mi?
Güle güle Arzu, Melike, Kenan, diğer katılımcılar ve sevgili eğitmenimiz Halil Öz.
Güzel haberlerle dönmeniz dileğiyle. İyi yolculuklar
Perşembe günü acaba yapsak mı yapmasak mı diye çok düşündük. Bir gün öncesine kadar 20 olarak bildiğimiz katılımcıların 10 tanesi gelemiyordu. İçlerinden bazılarının sınavları vardı, birilerinin daha önemli işleri vardı ve çoğunluğu aniden istanbul dışına çıkmıştı. İnanılır gibi değildi. Begüm, Murat ve Neco o kadar destek oldular ki akşam 6.30 ilk kez güldüm sayelerinde. Ama gülüşümün önemli bir gerekçesi vardı. Murat o kadar işin arasında nasıl yaptı etti bilemedim ama Açık Radyodaki (94.9) İstanbul 2010 programlarindan birine katıldı Gönüllü Programını ve İstanbul 2010 gönüllülerini anlatmak için. Murat anlattıkça hepimiz mest olduk. Hangi kurum olsa bu samimi ses için peşinden gidilir diye düşünüp birara necoyla vay be murat vay be dedik. Sonra muratın gelen bir soruya verdiği yanıtla önce neco işgal ettiği odadan bir kahkaha attı ben de diğer odadan bilgisayarin üstüne kapandım. Bu ilk gülüşüm oldu. Sonra da durmadı zaten. Sonra ne mi oldu. Neco birtakım çıktılar aldı. Ve biz arkamıza o çıktıları iğneleyip oturduk. Ofiste gelip geçen "bunlar ne kadar eğleniyor böyle" diye birbirlerine gösterdi. Latife dayanamadı o da iğneletti: Murat Bizi Sinemaya Götür!
Yattık kalktık 13 kasım oldu. Eğitim başladı. Tüm ekip önceki günün gerginliği ile diğer eğitimlerden daha meraklıydı. Çok az kişiyiz. Gelenler de sürekli başka işlerinden feragat edip geldiklerini söylüyor. Akılları başka yerde mi olacak yoksa. Ne olacak bu üç günün akibeti. Ama kolay geçti. Su gibi akıp gitti. Hepimizin yaptığı iş içine sindi. Daha çok sohbet edebildik. Birbirimizi daha çok duyabildik. İlk gün İstanbu 2010u bizlere kazandıran Sivil Girişim Grubundan Gürhan Ertür ve Kent Kültürü Yönetmenimiz Yeşim Yalman ile birlikte olduk. Bir çemberin içinde aklımıza gelen ilk şeyleri söyledik. Bu sefer daha fazla canlandırıcı yaptı Halil bize. İkinci günün ağırlığının altından Halilin evrim teorisiye çıkabildik. Halilin önümüzdeki beş ay yanımızda olamayacağını bilmek her canlandırıcıda ya peki şimdi at yarışı peki şimdi Halilin evrim teorisi peki şimdi Ankaralı minibüs şoförü.. Ama mayıstakine yetişebilecek:)
Bu defa eğitimin sonundaki değerlendirmede gönüllülerimiz birer performans yaptılar. 3 gün boyunca olan biten ne varsa döktüler ortaya. O kadar netti ki gözlemleri hayır canım ne alakası var şimdi diyemedik. Hepsine güldük. Bizi canlandırdıklarında çok utandık. Hahaha bak halili yapıyor hahahah bak gülesin işte bu işte, aman tanrım ece gerçekten böyle biri mi:))
Son gün hadi kapatıyoruz dedikçe çıkmadılar. Cuma zor soktuk pazar zor çıkardık. Ama eğitim yine çok iyiydi. Yine aynı soru: bu eğitim olmasa nasıl olur ki zaten? Olmaz.
Bu gece mesaiye kaldık efenim, çıkmadan azıcık yazasım geldi, buyurun.
Bugünü kısaca özetlemek gerekirse; eda tüm gün yarın başlayacak 3. aktif gönüllü eğitim hazırlıklarıyla uğraştı-birazda canı sıkkındı, galiba 8-10 kişi son dakikada gelemeyeceklerini bildirmiş-neyse ki begüm vardı. Sağolsun epey destek oldu edaya.
Neco öğleden önce bugünkü saha oryantasyonlarında kullanacağımız malzemeleri hazırladı son dakika telefon görüşmelerini yaptı. Bendeniz öğleye kadar gorsel sanatlarin küçük çekmece ve kartaldaki sergilerinin, geleneksel sanatlarin baglarbasi sergisinin ve turizm tanıtmanın sultanahmet enformasyon bürosundaki anket çalışmlarının gönüllü duyurularını gruba attım. Öğleden sonra sahadaydık, necoyla beraber itü maçkada yeni 33 gönüllümüzle toplantı yaptık, toplantıyı ayarlayan ve bize destek olan, mediha, ecem, ciğdem ve volkana bir kere daha teşekkürler. yıldız teknikteki toplantı bayram sonrasına ertelendi, eray kafana takmıyorsun di mi birader...Neyse akşam üstü bir de 94.9 açık radyoda açık şehir programında gönüllü programını anlattım. Hala ofisteyiz ama birazdan çıkıyoruz artık. Ajansta, sepetçilerde ya da başka bir yerde görüşürüz.
Geçtiğimiz cumartesi günü Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Hayati Yazıcı İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti ajansımızda her hafta yapılmakta olan oryantasyon toplantımıza katıldı.Gönüllülerle ajans ve yapılan işler hakkında konuştu.Gönüllülerin ajansın yüzü olması gerektiğini vurgulayarak, tüm İstanbulluların ajans ve faaliyetleri hakkında bilgilendirilmesi gerektiğini söyledi ve bu konuda hertürlü destekte bulunacağını belirtti.
Nihan bizi karaokeye götür. Nihan bizi karaokeye götür dedik. Ve Nihan bizi karaokeye götürdü. Çok eğlendik. Hava soğuk ve yağmurluydu. Önce hepimiz acaba evimize mi dönsek dedik. Sonra, birazcık oturur kalkarız fark etmezler dedik. Ama saat 1'de hala mikrofon başında olan arkadaşlarımız vardı. İsim vermedim dikkat ettiysen Akın. A verdim galiba:) Bütün gece en kötü seslerimizle şarkı söyledik. Ama Erhan ve Cemre ile kendimize geldik. Çok güzeldiler.
Kahvaltıdan sonra Gönüllü Programı ikinci sosyal etkinliğini de yine gönüllülerinin organizasyonuyla yapmış oldu. Çok iyi geldi. Teşekkürler Nihan. Şimdi sırada ne var? Hani fikrim geldi fikrim geldi diyen Ayça Eyüp çifti. Sizi bekliyoruz hadi:) Bir de çarşamaba kısa film festivaline gidiyoruz. 17.00 seansına Goethe Enstitüsünde. Detayli bilgi için Volkan Varol'u bulun, buldurun:)
İstanbul 2010 gönüllülerinin sayısı günden güne artıyor. Bir buçuk ayın sonunda İstanbul içinden ve dışından 1400 kişi Gönüllü Programı hakkında bilgilendirildi. İçlerinden 310 tanesi Atlas Pasajındaki ofisimizde iki saatlik tanıtım toplantısına katılarak gönüllü olmaya başladı.
Sayımız arttıkça daha çok iş ve etkinliğe katılmaya başladık. Her gün başka bir etkinlikte gönüllülerimiz yer almakta, görüş ve önerilerini sunmakta, yeni fikirler geliştirmekte. Şu an itibariyle saha grubumuz Yeditepe ve Maltepe Üniversitelerindeki öğrenciler ile İstanbul 2010 tanışma toplantısında, tanıtım ekibimiz ise TÜYAP Kitap Fuarındaki Geleneksel Sanatlar Sergisinde. Bu kalabalığı koordine etmek ise yine onlarda! İçlerinde daha fazla vakti olanlar artık "Aktif Gönüllü" olarak koordinasyonu üstlenmeye başladılar.
Hafta sonu aramıza yeni aktif gönüllüler katıldı. 29-31 Ekim ve 1 Kasım tarihlerinde Sepetçiler Kasrında yapılan üç günlük temel eğitimin ardından artık bizlerle birlikte 50 koordinatörümüz var. Tekne Eğitim Ekibinden Gülesin Nemutlu, Halil Öz ve Ece Aksakoğlu üç gün boyunca formal olmayan öğrenme teknikleri ile bizleri uzun bir yıla hazırladı, yeni beceriler geliştirmemizi sağladı. İlk gün İstanbul 2010'u yakından tanıtmak sorumluluğunu ise İstanbul 2010 Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Gürkan ve Dış İlişkiler Koordinatörü Nilgün Mirze paylaştı.
Gönüllü Programına katılmak isteyen İstanbullulara yönelik tanışma toplantılarımız her hafta çarşamba ve cumartesi günleri devam ediyor. Gönüllü olmak isteyenler gonullu@istanbul2010.org adresinden detaylı bilgi alabilirler.
Kültür Başkenti seçilen İstanbulumuzu yalnız bırakmayalım ,biz de bu süreçte bir gönüllü olarak yer alalım diyen arkadaşlarımızın sayısı gün geçtikçe artmakta.Bugün yapılan oryantasyonda 40 kişi daha katıldı aramıza.Gönüllülük nedir?,Gönüllüler bu süreçte neler yapacak? gibi daha birçok soruya, oryantasyonda yeni gönüllülerimiz için yeniden cevap bulduk hep beraber.Her cumartesi saat 11.00-13.00 ve her çarşamba 15.00-17.00'de Atlas Pasajın da gerçekleştirdiğimiz oryantasyonlarımıza sizleride bekleriz İstanbul için.
Bildiginiz gibi ilk aktif gonullu yetistirme egitimini 2-3-4 ekim 2009’da Sepetciler Kasri’nda yaptik. Cok onemli kazanimlar elde ettik. Simdi ikinci ve ucuncusu yaklasti. Aralarinda bir hafta oldugu icin ikisinin duyurusunu birlikte yapiyorum. Ancak pek tabii ki son basvuru tarihleri farkli:)
Basvuru formu eline ulasmayanlar gonullu@istanbul2010.org adresinden formu isteyebilirler.
Hafta sonu daha onceden egitime katilmis arkadaslardan ‘yine gelmek istiyoruz’ onerisi geldi. Herkes icin bir kere yeterli. Lutfen form yollayip -korsan basvuru yapip- kafami karistirmayin.
Iste egitim ve son basvuru tarihleri:
29 Ekim, 31 Ekim ve 1 Kasım 2009, Sepetçiler Kasrı
Katılmak için, ekteki formu doldurup en geç 26 Ekim 2009 Pazartesi, saat 17:00’ye kadar gonullu@istanbul2010.org adresine göndermeniz gerekmekte.
Not: Bu eğitimin 29 Ekim tatilinde yapılmasının nedeni Cuma günü dersi olan ya da hafta içi çalışanların katılımını sağlamaktır. Hafta içi uygun olanların bir sonraki eğitime başvurmaları önemle rica olunur.
6-7-8 Kasım, Sepetçiler Kasrı
Katilmak icin, ekteki formu doldurup en geç 2 Kasım 2009 Pazartesi, saat 17:00’ye kadar gonullu@istanbul2010.org adresine göndermeniz gerekmekte.
Diğer eğitimlerin son başvuru tarihleri hakkında yine gonullu@istanbul2010.org adresinden bilgi alabilirsiniz.
11 Ekim, pazar günü sabah 9'da Maçka Küçük Çiftlik Parkı'ndaydık. Kafepi'nin düzenlediği Tanışarock festivalindeki akranlarımıza, İstanbul 2010 AKB'yi anlatmak için. Elimizde kocaman iki koli. İçinde İstanbul 2010 AKB iletişim malzemeleri. Gözlerimiz henüz açılmamış, standlar henüz kurulmamış, biz muhteşem şapkalarımız, yelpazelerimiz ve tişörtlerimizle tanıtıma başlamıştık.
Tanışarock'a gelenler çoğunlukla üniversite öğrencileriydi. Ana sahnede, Friendly Fire, Özge Fışkın, TNK ve Kurban vardı. Konserler başlayana kadar festivali hareketli tutan üniversite kulüplerinin çeşitli alanlardaki atölye ve gösterileri oldu. Tiyatro, dans, doğa sporları, müzik, resim-güzel sanatlar ve fotoğraf etkinliklerinin yanında Kelepir isimli alanda 2.el eşyalar alınıp satıldı, oyun alanında interaktif oyunlar oynandı, ev arkadaşı arandı, İstanbul standında İstanbul tanıtıldı.
Gün boyu bize Mediha şeflik yaptı. Her imdadımıza yetişti. Nihan fotoğraf makinasıyla her kareyi çekmeye başardı. Ama o dart'ı bir türlü alamadı. Oğuz Kaan 1 liraya aldığı Dostoyevski romanına bakıp bakıp 'ya dünyanın neresinde koskoca Dostoyevski 1 liraya satılır, çok ayıp' diye söylendi durdu. Meltem kolundan tuttuğu arkadaşını standa getirdi, onları da gönüllü yaptı. Semih bir keşke bulamadı ve balonunu uçuramadı. (Festivalde herkese bir kağıt ve bir uçan balon verdiler. Kağıda keşkemizi yazıp, balona bağladık. Sonra da hep birlikte gökyüzüne bıraktık ki dileğimiz gerçek olsun diye) Günün sonunda 100'den fazla insanla konuşmuş, iletişim bilgilerini almıştık. Şimdi onlara ulaşacağız.
Festival için bize bağlantıyı kuran Meltem'e teşekkürler. Uzun zamandır, gelenlerin gerçekten eğlendiği bu kadar renkli bir gençlik festivaline katılmamıştım.
2-3-4 Ekim 2009'da ilk aktif gönüllü eğitimi için Sepetçiler Kasrındaydık. Üç gün boyunca denizin üzerinde, eşsiz bir manzaraya karşı - ve karşıdan bakanlar için başka eşsiz bir manzaranın içinde- çok anlattık, çok sorduk, çok dinledik, çok güldük. Ve tabii çok yorulduk. Ama değdi. 25 katılımcıyla başladığımız eğitimi, 25 aktif gönüllü ile halimizden pek bir memnun bitirdik. Tekne ekibi Gülesin, Ece, Volkan, Halil ve İzleme değerlendirme uzmanımız Erhan'a pazar gününün sonunda pek bir hayrandık. O kadar ki değerlendirmede eğitimin içerikleri değil eğitmenleri ne kadar çok sevdiğimizi ölçüyorduk. Sanırım bu değerlendirme pek olmadı:)
İlk gün bir isim oyunuyla başladık ki artık kimse Pınar'ın ismini unutamaz. Çünkü o popkek Pınar. Sonra İstanbul'a nerelerden geldiğimizi konuştuk. Göç haritaları çizdik. O kadar çok yerden gelmişiz ki... Hepimiz üstümüzdeki bir sürü güzel memleketin tozunu Sepetçiler'e bıraktık. Sonra sokağa çıktık. İstanbullularla 'İstanbul'un 2010 Avrupa Kültür Başkenti olması' hakkında ne düşündüklerini konuştuk. Döndüğümüzde duyduklarımızı birbirmize anlatırken kimi zaman şaşırdık, kimi zaman güldük, kimi zaman kızdık. Sokaktakilere değil kendimize. En çok kendimizi tanıdık duyduklarımızdan bahsederken. Sonra, İstanbul 2010 AKB Ajansından Nilgün Mirze, Yusuf Müftüoğlu ve Erkan Altıok bizleri ziyaret etti. Bizlere İstanbul'un nasıl Avrupa Kültür Başkenti olduğunu, Kültür Başkenti şerefine yapılan projeleri ve bu projelerin nasıl bir iletişim kampanyası ile yurt içi ve yurt dışında duyurulacağını anlattılar. Biz de bir türlü anlamadıklarımızı onlara sorduk. Onlar yanıtladı, biz rahatladık. Çıkışta Görsel Sanatlar Yönetmenliği'nin davetlisi olarak Kadırga Sanat Üretim Merkezi'ndeki kokteyle katıldık. Biraz atıştırdık, biraz başkalarını tanıdık, biraz arkadaşları gördük.
İkinci gün, biraz fazla düşündük. Çünkü çok tartıştık, çok yeni şey öğrendik. Sabah kavramsal tartışmadaki 'grafiti ve kültürel miras' sanırım hepimizin zihninde bir 'acaba' olarak kaldı. İçimizde hâlâ bir gün onunla ilgili söyleyeceklerimiz var. Biriktiriyoruz. Günü teknik bilgiyle devam ettirince ceplerimiz de doldu. 'Aman canım ne var ki artık hepimiz oryantasyon veririz, hepimiz prodüksiyon yaparız'a nasıl geldik, kim bize bunu yaptı bilemedik. Bir de simülasyondaki rollere nasıl bu kadar kolay girdiğimizi... Tüm bu yoğunluğun içinde İrem, Beşiktaş'ta kaldırımda beklerken hayatını kaybeden 22 yaşındaki GS Üniversitesi öğrencisi Elbruz Bilge anısına yapılan yürüyüşe katıldı. Hepimizin içini burkan öfkeyi de beraberinde götürdü.
Son gün, hepimiz çok yorgun geldik Sepetçiler'e. Ece'nin gönüllü programına armağan ettiği Fatima Spar albümü bile fayda etmedi. Ta ki Halil'in canlandırmalarına kadar. At yarışı sanırım en komik göründüğümüz andı. En kötüsü de görüntüleri var elimde:) 'Anlaşmazlık nasıl çıkmaz' sorusuyla başladığımız güne, '2010 süresince bu işi nasıl sürdürebiliriz'le devam ettik. Kolajların hepsi birbirinden güzel oldu, ama en çok kadınların ki mi ne tam bilemedim:) Murat Alemdar'ın çizdiği organizasyon şemasıyla işlerimizde netleştik. Erhan'ın desteğiyle 'biz şimdi bu üç gün ne yaptık' a yanıtlar bulduk.
Eğitim bitti. Bende kalanlar bunlar olmuş. Bir de Bahar yemekler için sağol!
Efendim malum gönüllüler ortalıkta dolaşmaya-iş yapmaya başladı. Sayımız şimdilik 119, ekim ayında ortalama her hafta yeni 50 gönüllü katılıyor olacak ekibe. Sonraki aylar daha da fazla...
Ekip büyüdükçe hem ekibin koordinasyonu hem de yeni gönüllülerin bulunması ve bir de gönüllülerin kendi fikir-projelerinin hayata geçmesi için daha aktif gönüllülere ihtiyaç var. İşte bu daha çok sorumluluk alacak gönüllülere yönelik "Aktif Gönüllüler için Temel Eğitimi"nin ilkini Sepetçiler Kasrında yaptık. Sevgili eğitmenlerimiz, Gülesin, Halil, Ece ve Volkan 3 gün boyunca bir yandan kendi deneyimleri, bilgileri ve becerilerini katılımcılara açtılar bir yandan da katılımcıların birbirlerinden öğrenmeleri için ortam yarattılar.
Gönüllü Programı İstanbulun bu önemli projesinin içinde yer almak isteyen herkese açık. Gönüllü Programına katılarak yürütülen etkinliklerin organizasyonunda yer alabilir, daha fazla İstanbullunun etkinliklerinden haberdar olmasını sağlayabilir, imkanı kısıtlı kişi ve grupların 2010 etkinliklerine ulaşmasıyla ilgili çalışabilir, kalabalık etkinliklerin daha kalabalık olmasını sağlayabilir ya da kendi mahallenizde, işyerinizde veya okulunuzda 2010 gündeminin oluşmasına katkı yapabilirsiniz.
27 Aralık Pazar günü 23 arkadaşımızla 2009'un son aktif gönüllü eğitimi için Sepetçiler'deydik. İstanbul'un büyülü silüeti arkamızda, Gülesin'le beraber yine çok keyifli bir gün geçirdik. Bu eğitimin gönüllü kahramanları Ata, Serkan ve İsmail'di. Onlara çooook teşekkür ediyoruz!!! Ayrıca Eda'ya sabahın bi köründe Cağaloğlu kırtasiyelerinin önünde nöbet tuttuğu için, Neco'ya taa Galatalardan kalkıp bize yardım ettiği için, Volkan ve Kenan'a da varlıklarıyla eğitimi renklendirdikleri için ayrıca bir teşekkürü borç bilirim efendim... :) Yine güzel bir grup, yine güleryüzler vardı bu haftasonu.. keşke sık sık görsek onları bundan sonra! 
Perşembe günü acaba yapsak mı yapmasak mı diye çok düşündük. Bir gün öncesine kadar 20 olarak bildiğimiz katılımcıların 10 tanesi gelemiyordu. İçlerinden bazılarının sınavları vardı, birilerinin daha önemli işleri vardı ve çoğunluğu aniden istanbul dışına çıkmıştı. İnanılır gibi değildi. Begüm, Murat ve Neco o kadar destek oldular ki akşam 6.30 ilk kez güldüm sayelerinde. Ama gülüşümün önemli bir gerekçesi vardı. Murat o kadar işin arasında nasıl yaptı etti bilemedim ama Açık Radyodaki (94.9) İstanbul 2010 programlarindan birine katıldı Gönüllü Programını ve İstanbul 2010 gönüllülerini anlatmak için. Murat anlattıkça hepimiz mest olduk. Hangi kurum olsa bu samimi ses için peşinden gidilir diye düşünüp birara necoyla vay be murat vay be dedik. Sonra muratın gelen bir soruya verdiği yanıtla önce neco işgal ettiği odadan bir kahkaha attı ben de diğer odadan bilgisayarin üstüne kapandım. Bu ilk gülüşüm oldu. Sonra da durmadı zaten. Sonra ne mi oldu. Neco birtakım çıktılar aldı. Ve biz arkamıza o çıktıları iğneleyip oturduk. Ofiste gelip geçen "bunlar ne kadar eğleniyor böyle" diye birbirlerine gösterdi. Latife dayanamadı o da iğneletti: Murat Bizi Sinemaya Götür!
